25 Şubat 2012 Cumartesi

Uras'ımın Tatlısı



    Fazlaca tatlı düşkünü bir anneyim, kendime her gün tatlı yapıyorum Uras'ın da canı ister diye düşünerek ona da farklı tatlılar yapıyorum arada bir yesin :) Ama ona en sağlıklısından şekersiz tatlılar yapılıyor tabii ki...Bazen pekmez ekleyerek tatlandırıyorum bazende bu tatlıdaki gibi meyvelerle tatlanıyor.Bu tatlıyı bende çok beğendim tadı biraz aşureye benziyor.Biz 7. ayında tahıllara başladığımız için o zamandan bu yana yapıyorum, artık ceviz de ekliyorum. Siz bebeğinizin durumuna göre ve doktorunuzun önerisine göre besleyin.

Malzemeler:

  • 1 Elma
  • Yarım Çay Bardağı Pirinç
  • Yarım Çay Bardağı Kuru Üzüm
  • 1 Ceviz (allerjiktir, dikkat edin)

Yapılışı:

  • Elmayı soyup dilimleyin, kuru üzümlerin saplarını ayıklayın ve iyice yıkayın.
  • Pirinci yıkayın ve hepsini bir arada haşlayın.
  • Pişince rondodan geçirin, un halinde dövülmüş cevizi üstüne serpin
  • Ceviz yerine yarım çay kaşığı keçi boynuzu tozu veya tarçın ekleyebilirsiniz.

                Uras henüz 6 aylıkken şeftali boğuşmasından sonra çekilmiş bir fotoğraf :)




Bu aralar Araştırmacı annenin bloguna sık sık giriyorum, röportaj teklifi var bizde katılalım oğlumla :) linki veriyorum tüm blogger anneler katılabilir....
http://blogger-anneler.blogspot.com/

22 Şubat 2012 Çarşamba

BUGÜN...



  Hava güzel olunca Uras'la kendimizi dışarı attık, yürüdük güneşlendik bol bol...Bu arada Uras dışarıda yürümekten hoşlanmadı ama alışacak yavaş yavaş çünkü gezmeyi çok seven ailesi var :) Bol bol fotoğraf var bugün sadece, parktaki fotoğrafa dikkat! zoraki oturttuğum nasılda belli :)








mont: kanz
pantolon: mavi jeans
ayakkabı: adidas

21 Şubat 2012 Salı

11. Ayımız Bitti...



  Hızla geçen 11 ay...Hamileyken 9 ay o kadar uzun gelmişti ki, geçmek bilmiyordu.Ama Uras doğduktan sonra zaman çok hızlı geçmeye başladı, her anının keyfini çıkarmaya çalışıyoruz çabuk büyüyor.

  Son 1 aydır yürümeye başladı, artık engel tanımıyor :) ulaşmak istediği her yere gidebiliyor.Evde güvenlik önlemleri aldık, prizler, çekmece ve dolaplar kilitlendi.Masa ve sehpa köşelerine plastik koruyucu taktık.Uras için bütün bunlar engel mi derseniz hayır, 2 hamlede çıkarıyor :) gözümü 1 saniye ondan alsam başına iş açıyor.Masa üstündeki eşyaları çekiyor, ulaşması mümkün değil diye düşündüğüm her yere ulaşıyor o bücürük boyuyla...Dün masadaki cam sürahiyi üstüne çekip düşürdü ve kırıldı neyse ki ona bişey olmadı ama çok korktu tabii, ve bu gerçekten sadece 1 saniyede oldu...

  Tecrübeli anneler bu dönemin zorluğu konusunda beni fazlasıyla uyarmışlardı hazırlıklıyım, çok yorucu çünkü sürekli arkasında dolaşmak durumundayım ve hiç oturmadığını hesaba katarsak 10-12 saat ayakta kalabiliyorum.O uyurken beni bekleyen işleri yapmaya çalışıyorum...Yorucu olduğu kadar eğlenceli de yürümekten çok keyif alıyor, sürekli keşif halinde...Heyecanını ve mutluluğunu paylaşmakten keyif alıyorum...

  Yine dün yaptığı bir yaramazlığı anlatmak istiyorum, kayıtlara geçsin ki ileride okuyup ben neymişim desin :) Mutfakta çok kısa bir işim vardı ama yanıma gelmemeliydi, salonda oynarken kapısını çektim arkasına da koltuğun minderlerini koydum 2 tane ve gerçekten ağır.Sadece 2 dk. sonra mutfakta yanımdaydı :) o minderleri nasıl kaldırmış kapıyı nasıl açmış hala anlayamadım...Yeter ki bir hedefi olsun mutlaka ulaşıyor, çok azimli çoook...

  Bu aralar iç içe geçebilen nesnelerle oynamayı seviyor.Dizebilmenin mutluluğu ile dakikalarca aynı oyunu oynuyor.Bizimle saklambaç oynamaya çalışıyor perde arkasına saklanıp bize seslenerek bulmamızı istiyor :) Ayrıca çocuklara bayılıyor, zaten çok sosyal bir bebek herkesle iyi anlaşıyor ama çocukları daha eğlenceli buluyor.Bir çocuk karşısında zıplasa kahkahalara boğuluyor, konuşsa kahkahalara boğuluyor yeter ki bir çocuk onunla ilgilensin değmeyin keyfine...

  Artık çok sevdiği insanları anlayabiliyorum, anneanne düşkünlüğü görülmeye değer resmen aşık! Annem varsa benide babasını da tanımıyor, annemin kucağından ayrılmadan bütün gününü orada geçirmek istiyor.Herhangi bir ihtiyacını karşılamak için kucaından indirmeye çalışırsa kıyameti koparıyor :) Aynı şekilde büyükbaba düşkünlüğü var, görünce yüzünde güller açıyor.Sevgileri karşılıklı...Bir kitapta okumuştum bebeklerin 2 yaşına kadar hisleri çok kuvvetli olurmuş.Çok sevildiğini hissediyor ki aynı derecede karşılık veriyor...

  Taklitçi yanımız hala devrede, çok komik.Her sesi taklit ediyor favorim süpürge sesi :) Müzik dinlemeyi ve dans etmeyi çok seviyor.Hatta ezan sesine bile dans ediyor eğlenceli çocuk, kapı sesine el çırpıyor.Tam istediğim gibi bayılıyorum ona, konsere bile gittik beraber sesten rahatsız olmadı ve keyif aldı nasıl mutluyum anlatamam....

  Birkaç kelime dışında hala ilginç sesler çıkarmanın ötesine geçemedi, fiziksel gelişimi yaşıtlarına göre hızlı ilerliyor.Bu kadar erken yürümesine doktoru çok şaşırdı kasları çok güçlüymüş dedi... Zihinsel gelişimi de süper inanılmaz zeki ama konuşması gecikiyor gibi geliyor bana, şimdilik sadece ''anne-dede-gel'' diyor.Çocuklar önce baba dermiş bizimki anne ile başladı öyle devam ediyor, babasına dede diyor :)

  Şu ana kadar 4 dişi çıktı, çok zorlanmadı ateşlenmeler hastalıklar geçiren bebekler biliyorum fakat Uras sadece dişi patladığı gün biraz huysuzluk yapıyor ve onu bildiğimiz için biz son derece sakin anlayışlı davranıyoruz.İştahsız oluyor o gün zorlamıyorum emerek, yoğurt ve meyve yiyerek günü geçiriyor.Ertesi gün tüm enerjisiyle kalkıyor :)

  Yemek hala seçmiyor umarım böyle devam eder, herşeyi yiyebiliyor.Her öğün taze yemek yedirmeye özen gösteriyorum.Yoğurdunu evde mayalıyorum.Yakında ekmek ve peynir yapmaya başlayacağım.En özen gösterdiğim konu beslenmesi, boğazından geçen herşeyin organik katkısız olmasına çok dikkat ediyoruz.Bir çok gıdayı İpek Hanımın Çiftliğinden temin ediyoruz, sizlere de tavsiye ederim.Web sitesinden iletişime geçebilirsiniz...

  Bu arada Uras için kış sebzeleri donduruya koyuyorum yavaş yavaş bitiyorlar çünkü, bitmeden kurutarak çorbalık hazırlamak istiyorum şimdi nasıl kurutabilirim onu araştırıyorum.Tarhana gibi toz haline getirmeyi planlıyorum.Tarhana en besleyici çorba olmasına rağmen içinde maya olması beni huzursuz ediyor.Sebzeleri kurutup toz halinde saklamayı düşünüyorum ki bu karışımı hem çorbada hem pilavda kullanabilirim.

  Ayakkabı sorunumuzu çözdük adidas ve chicco'da sonunda tam aradığımız şekilde ayakkabılar bulduk.
 
 Yaş günü hazırlıklarına da başladık :) Menü oluşturdum, süsler için mısır çarşısından alışveriş yaptık.Kıyafet, fotoğrafçı, mekan hazır.Palyaço arayışındayım...İlk yaş günü o anlayamasa da bizim için çok önemli bir gün, herşey çok güzel olsun istiyorum.Tüm aile birlikte onun aramızdaki 1. yılını kutlayalım neşe içinde...Alttaki fotoğraf yaşgünü alışverişi sırasında çekildi.Herşey mavi yeşil :)



montlar: kanz
bereler: lc waikiki

Uras'ın en sevdiği kahvaltı



  Yemekleri artık neredeyse bizimkiler gibi pişirilip öyle yemekten zevk alsa da kahvaltılarını değiştiremiyoruz.Hala karışık yemeyi seviyor, ayrı ayrı yedirdiğimde geri çıkarıyor şimdilik ısrarcı değilim...Ekmek düşkünlüğü had safhada :) şaşırtıyor beni, çünkü babası da bende ekmek sevmiyoruz Uras'ı bıraksam 3 öğün sadece ekmek yer.Ekmek aşkından faydalanıp kahvaltısını ekmek üstü peyniri yumurtası ayrı ayrı hazırladım ama onu da yemedi.Bir süre daha böyle devam etmeye karar verdim...
Peyniri ayrı verdiğimde kesinlikle yemiyor bundan korkuyordum ama bu sorunu da çözeceğim...Ek gıdaya yeni başlayan anneler kahvaltılarını sürekli karışık vermeyin arada bir ayrı ayrı yedirin ki tatları öğrensin...

  • Yarım Muz
  • 1 Tatlı Kaşığı Tahin
  • 1 Tatlı Kaşığı Peynir (Labne, Lor, Keçi Peyniri)
  • 1 Çay Kaşığı Tereyağı
  • 1 Tatlı Kaşığı Yulaf unu
  • 1 Tatlı Kaşığı Mısır unu
  • 1 Çay Kaşığı Keçiboynuzu Tozu

  • Mısır unu ve yulaf ununu 1 bardak su ile pişirin,
  • Muzu ve peyniri ezip diğer tüm malzemeleri karıştırıp yedirin.

Bu aralar keçi boynuzu tozunu sık sık yediriyorum bağışıklık sistemini güçlendiriyormuş.Dedesi Uras'ın sağlığını çok düşünüyor hassas bir bebek olduğunu da biliyor hastalığı önlemek için sürekli araştırıp bitkiler öneriyor bana, keçi boynuzu da onlardan biri...Tadı da çok güzel bende sütle karıştırıp birazda tarçın ekleyerek içiyorum.Çikolatalı süt gibi oluyor :)



gömlek:blue key
şişme yelek: kanz



11 Şubat 2012 Cumartesi

Gamze Anne O Seyahate Çıkmamalı...



   Gamze Akbaş...Henüz 2,5 yaşındaki Atakan'ın annesi...Ne yazık ki lösemi ve eğer uygun donör bulunup ilik nakli yapılmazsa 3 ay sonra aramızdan ayrılacak...
  Kendimi onun yerine koyuyorum ya benim başıma gelseydi ne yapardım, oğluma kim benim kadar iyi bakabilirdi? Kim Atakan'a annesi kadar iyi bakabilir, kim her durumda ona sevgi ve şefkat gösterebilir, kimse annesinin yerini doldurmaz...
  Blogunu okudukça ağladım, duygularını o kadar iyi anlıyorum ki...Anne olunca hasta olduğuna değil evladına bakamadığına üzülüyor insan ama Gamze daha da kötüsünü düşünmek zorunda maalesef...
  Gamze ve Atakan bir an olsun aklımdan çıkmıyor, onlara yardım etmeliyim.Benim ilk işim bunu yayınlamak sonrasında kan vermek olacak...
  Şimdi bu güzel bebeğin annesinden ayrılmaması için herkes elinden geleni yapmalı, A rh + kana ve ilik nakli için donöre ihtiyacı var.Yardım etmek isteyenler için aşağıda bilgileri yazdım ki inanıyorum herkes çok duyarlı davranacaktır...

Gamze annenin kaleminden oğluna vedası :(  http://atakan310309.wordpress.com/2012/02/03/seyahate-giden-anne-gibiyim/

1)Trombosit İçin Kan Vermek   Pazartesi günü öncelikli olarak kötü hücrelerin öldürülmesi için kemoterapi tedavisi başlayacak. Tedavi esnasında sürekli A Rh + kan grubundan trombosit ihtiyacı doğacak. Trombositin yararlılık süresi sadece 4 gün olduğu için yanlızca ihtiyaç hasıl olduğu anda vermek önemli. Bu nedenle kan grubu A Rh + olan kardeşlerimiz ihtiyaç anında aranmak üzere isim soy isim ve telefon numaralarını gamzeakbasicin@gmail.com mail adresine bırakabilirler. Bir kez trombosit için kan verenden bir daha üç ay trombosit alınmıyor. Trombositlerinizi Dokuz Eylül Üniversitesi Hematoloji Servisi Onkoloji 1. kat.ta yatan Gamze Akbaş adına vereceksiniz.

2)İlik Donörü Olmak
   İkinci ve en önemli yapılacak şey ise ilik donörü olmak için başvurmak.
İzmir’de oturanlar Ege Üniversitesi Kan Merkezi’ne hafta içi saat 16.00 ya kadar test için kan verebiliyorsunuz. Çalışanlar için Kan merkezi hafta sonu da açık. 12.00-13.00 arası ve 17:00-18:00 arası yemek molası dışındaki bir saatte hafta sonu da kan verebilirsiniz.
Burada bilmeniz gereken nokta: sadece “Gamze Akbaş için donör olabilir miyim” diye baktırmak .
Ama bunun yanında ilik bankasında örneğiniz bulunduğu için başka bir hastanın ihtiyacı olan ilik ile uyumlu çıktığınız takdirde de sizi arayacaklar. Bu noktada ilik hücresi verip vermemek sizin vicdanınıza kalıyor.


Ankara’dan ilik donörü olmak isteyenler: Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, İbni Sina Hastanesi, Akrabalık Dışı Kemik İliği ve Kordon Kanı Bankası Tel:(312) 508 24 44.


İstanbul’dan ilik donörü olmak isteyenler: Çapa Tıp Fakültesi İlik ve Doku Nakli Merkezi
Üç büyük şehrin dışındaki illerden ilik donörü olmak isteyenler için ayrıntılı bilgi: http://www.kokhucrebagisla.com/Kay%C4%B1tsonras%C4%B1yap%C4%B1lacaklar.aspx

İlik vermek zannettiğiniz kadar zor bir işlem değil, ameliyat değil. Sizden iğne ile alınan hücreler hastaya naklediliyor. Bir insana hayat vermek için lafı bile olmayan bir işlem!!!








7 Şubat 2012 Salı

Bebeklere Keşkek :) 8+


Uras'ın yemeklerini bizimde damak tadımıza yakın pişiriyorum genelde, her elime gelen sebzeyi karştırıp çorbalar yapmıyorum. Kendim yiyemeyeceğim yemekleri ona da yedirmiyorum, zaten damak tadı gelişmiş bir çocuk lezzetsiz yemeği yemez :) Arada bir beğenmeyip bana yeniden yemek yaptırmışlığı vardır (çok haklıydı kötüydü yemekler) itirazları hoşuma gidiyor çünkü beğenileri olduğunu belli ediyor.Bebek olarak değil birey olarak görüyorum ve öyle davranıyorum....


Malzemeler:

1 tavuk butu
yarım çay bardağı tam pirinç (tam tahılları doktorunuza danışarak yedirin)
kimyon ve kuru nane

Yapılışı:

Tavuğu ve pirinci yıkayın, birlikte haşlayın.
Piştikten sonra tavuğu ayıklayıp tekrar tencereye koyun.
Baharatları da ekleyin blendırla 1-2 kez ezin.