1 Mart 2012 Perşembe

Doğum Hikayemiz



Anlatmaya doyamıyorum, her anne gibi...Yaşadığım en heyecanlı gündü...Bu duyguyu her kadın mutlaka tatmalı, evlat aşkından ötesi yok...Yerine koyabileceğiniz başka kimse yok, başka duygu yok.Hayattaki en gerçek, en büyük aşk! O'na bakarken dünya duruyor, kalp atışım hızlanıyor...Allah bizi bir gün bile ayırmasın, Uras'tan önce nasıl yaşardım hatırlamıyorum bile...Dünyam, aşkım, biricik sevgilim, yaşama sevincim, herşeyim o!

Son ayım olduğu için artık kontrole her hafta gidiyordum, 11 mart saat 14:00 te rutin kontrolüm vardı.Bebekten önce son özgür günlerimin tadını çıkarıyordum, öğleye kadar uyudum.Sonra aheste aheste kahvaltı yaptım, saçlarımı fönledim makyaj yaptım.Hastaneye gittim orada kızkardeşimle buluştuk muayene oldum.Herşey normal görünüyordu, bebeğimi ilk kez bu kadar net görebilmiştim.Parmağını emen tombik yanaklı bişeydi :) haftaya tekrar gel deyip yolladı doktorum.



Hazır dışarı çıkmışken -hava da güzelken- biraz dolaşıp alışveriş yapalım dedik.Ve o da ne daha hastaneden 100 mt. ileri gitmiştik ki aşağı doğru bir tekme attı o acıyla olduğum yerde kaldım.Ağrım geçince yürümeye devam ettim, 5 dk. sonra yine tekme yine acı ve sıklaşıyordu.Doktor daha doğuma zamanın var demişti içim rahat, son ay böyle sancılar olur diye düşünerek gezmeye devam ettim.Tabii kardeşim tecrübeli doğum olduğunu anlamış bana çaktırmadan diğer kardeşimi de çağırmış.Yürütüyorlar beni sürekli, doğum kolay olsun diye...

Bu arada acıktım bir restorana girdik 2 porsiyon portakallı kereviz yedim ki o tat hala damağımda :) Ve etrafımda dönen hazırlığı anlamaya başladım yavaştan, bende fotoğrafçımı aradım her an çağırabilirim hazırlıklı ol dedim.Bana uzak bir semtten gelecekti, tabii o da beni dinlememiş hazırlanıp yola koyulmuş :)


Doktoru arayıp durumumu anlattık hemen gelin dedi, gittik 2 cm açılma var deyip o korkunç cümleyi ekledi ''DOĞUM BAŞLAMIŞ''  sanki o an hiç gelmeyecekmiş gibi hazır değildim.Müthiş bir korku ile hem ağlıyorum hem korkudan ellerim ayaklarım titriyor.Ki ben her durumda soğukkanlı davranırım, hiç bir zaman ağlamam bir damla göz yaşım akmazken iki göz iki çeşme ağlıyordum hemde hastanenin ortasında ben doğuramam diye haykırarak :)
Artık saat 17:00 olmuştu, ben kaçamayacağımı anladım doğurmak zorundayım.Eşimi aradık haber verdik o da hemen geldi, annelerde toplandı herkes moralimi düzeltmeye çalışıyor.Ama benim korkudan sancım kesildi açılma durdu.Biraz yürü gel kontrole dedi doktorum çıktık hastane çevresinde eşimle bir kaç tur attık ama nafile korktum ben doğuramayacağım diye tutturdum.Yine sakinleştirmeler yine korkular ve 2 saatte bir kontrol derken ertesi gün sabah oldu.Korku ve heyecan dolu bir gece ve hiç uyumadan bekleyen ben...Kontrollerde açılma yok, nst bağlanınca sancım en yüksek seviyede görünüyor ama ben hiç bişey hissetmiyordum.

Sabah 10:00 civarı yine muayene için doğumhaneye girdim, yan odada normal doğum yapan bir hanımın çığlıkları korkudan tekrar ağlamama yetti.Beni buradan çıkarın diye bağırıp ağlamaya başladım ve odama götürdüler.İp kopmuştu artık açılma olsun olmasın ben normal doğum yapamazdım o çığlıklardan sonra...Sezaryene alın beni dedim ,doktor gerek yok dedi ama ben kararlıyım.Baş ucumda 2 doktor neredeyse 1 saat beni vazgeçirmek için çaba sarf etti, diğer yanda kardeşim eşim annem herkes çabalıyor.Sonunda peki deneyelim dedim ama yapamazsam sezaryene döneriz diye söz aldım...O anda mantıklı düşünemiyor insan...



Suni sancı verildi ve sancı başladı kimseyi korkutmak istemem ama yaşadığım en şiddetli ağrıydı.Yine bağırmaya başladım sezaryene alın ben doğuramam diye, kimse dinlemiyor tabii...1 saat öyle kaldım, doktor odamı arayıp moral vermeye çalışıyor sık dişini az kaldı gibi bişeyler söylüyordu ama dinlemiyordum ki gelin beni sezaryene alın diye bağırıyordum sadece...Sonunda herkesi pes ettirdim ve suni sancı alındı sezaryene hazırlandım.
Makyaj temizlendi, ojeler silindi.Ben hazırım, odam hazır, ameliyathane hazır gidiyorum...O buz gibi ameliyathanelerden biri ve içerisi kalabalık 15-20 kişi vardı neredeyse...Tüm hastane beni tanımıştı doğumum merak konusuydu herkes gelmiş kaprisli istekleri bitmeyen hasta deniyordu benim için duyuyordum...Ama normal bir şey yaşamıyordum ki kendimde değildim...

Tansiyon ölçüldü herşey hazırdı.Lokal anestezi istedim belden uyuşturuldum.Baş ucumda beyin cerrahı ve 2 hemşire sürekli nasıl olduğumu sorup sohbet ederek beni oyalamaya çalışıyorlardı...Bir ara midem bulandı oksijen verildi, kolumda serum takılıydı bir ilaç daha eklediler içine...

Lokal anesteziyle doğum ilginç bir deneyimdi, hem herşeyi hissediyordum hem ağrım yoktu.2 doktor vardı bir tanesi işte geliyor hazırmısın diye sordu ve ardından bebeğimin ağlama sesi sevinç çığlıkları attım.Aynı anda vücudumda bir hafifleme hissi, tombik yoktu artık :) Temizleyip battaniyeye sararak bana getirdiler ki dünya tatlısı minicik bişeydi.Çok kısa süre baktım götürün artık burası çok soğuk üşüyecek dedim.O gitti ben kaldım, toparlanıp dikişim atıldı.Dikiş 15 dk. sürdü.
Yakışıklı oğlum 12 Mart 2011 Cumartesi günü saat 12:45'te 3500 kg 52 cm olarak dünyaya geldi, iyi ki geldi...iyi ki anne olarak beni seçti...Babasıyla tanışma merasimini kaçırmamak için neler vermezdim, eşimin bebeğimizi gördüğünde yüz ifadesini mutlaka çek diye fotoğrafçıya sıkı sıkı tembih ettim :) çekmiş...
14 Mart öğlen taburcu olduk ve maraton başladı...




Şimdi sezaryenle doğum yaptığım için çok pişmanım, bence her kadın normal doğum yapmalı eğer bir zorunluluğu yoksa tabii.O deneyimi yaşamadığım için çok pişmanım, yapabilirdim yada epiduralli normal doğum yapsaydım keşke...Ama sezaryen olmasaydı, neredeyse 1 yıl olmasına rağmen hala ağrılarım var ki ilk dönemlerde öksürürken bile dikişlerin acısından kıvranıyordum.Terlediğim için enfeksiyon kaptı onunla uğraştım günlerce...Bıçak altına yatmadan doğurma şansınız varsa mutlaka o yola gidin.Gereksiz acı çekiyorum şimdi, oysa o suni sancı verildiğinde çok şiddetli ağrılar demiştim ya 2 gün sonra unutmuştum.Muhtemelen doğumda öyle olacaktı 15 dakikada doğurup sonra unutacaktım ama şimdi dikişler hiç unutturmuyor!










.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder